2 Ağustos 2012 Perşembe

MASAL KAHRAMANLARI VE ONLARIN GERÇEK YÜZLERİ

Merhaba, naber?
Burada yanlızız değil mi? Şimdi söyleyeceklerimi iyi oku çünkü bu post kendi kendini 5 sn. içinde imha edecektir.
Hazır mısın?
İşte başlıyorum...
**************

Eskilerden kimse kalmadı, zira hatırlayanlar da şimdi yaşamıyorlar...
Pamuk Prenses'in alkole başladığı zamanlardı...
 Evinden ve şefkatli babasından uzakta 7 tane çirkin cüceyle yaşamaya  zorlanmasının ardından ağır bir bunalıma girmişti. Yakışıklı prensi onu 7 çirkin cüceyle bastığında, bu çirkin sahneye tanıklık eden Hansel ile Gratel kahırlarından ev yemeye başlamışlardı...
Hansel ile Gratel, akraba evliliklerinden doğmuş iki kardeşti. Ev ortamlarında bulamadıkları mutluluğu dağda çayırda onun bunun evini yiyerek bulmaya çalışıyorlardı. Bu evleri ise Gepetto yapıyordu...


Gepetto hasta ruhlu bir ihtiyardı. Yapayalnız olduğu için kendine tahtadan bir çocuk yaptı ve adını Pinokyo koydu...
Pinokyo ise çoklu kişilik bozukluğuna sahip bir çocuktu. Durmadan yalan söylüyordu. Her yalanında orta parmağı uzar, mahalle eşrafından bolca dayak yerdi...
Mahalle eşrafının sayılı zengin dullarından olan Rapunzel ise bu karmaşayı her zaman gülerek izlerdi. Upuzun saçlarını kuaförü olan fakir Kırmızı Başlıklı Kıza yaptırır, onun saçı olmadığı için taktığı kırmızı başlıkla her daim dalga geçerdi.
 Ezilip kakılan Kırmızı Başlıklı Kız ise Robin Hood'a aşıktı... Robin Hood mahallenin bıçkın delikanlısıydı. Zengin kadınların başını döndürerek onların paralarını alır, fakir mahalle kızlarını sevindirirdi.
Tüm bu harala gürele arasında sessiz kalmayı başaran tek kişi ise Alice'di.
Alice, madde bağımlısı bir kızdı. Kafası her daim dumanlı gezdiği için, adına ''harikalar diyarı'' dediği alemlere giderdi. Velhasıl, kötü kız oldu çıktı...
Alice'i bu duruma getiren yegane kişi ise Kül Kedisi adında bir kızdı. Kül Kedisi, giydiği ayakkabıları orda burda unutan müsrif ve bir o kadar sefil bir kızdı. Zengin erkeklerin peşinde koşar, balolarda dans ederdi.
Dedesinin mirasını Peter'le yiyen Heidi ise, saman altından su yürütürcesine illegal işlere bulaşmıştı. Kiralık katili Peter ile beraber mahallenin tüm pisliklerinin sebebiydi. Tüm mahalleyi haraca bağlamış, zavallı Alice ve Kül Kedisi'nin namusuna göz dikerek, ona buna peşkeş çekiyordu. Fakat ağına düşüremediği tek bir kız vardı...
O namuslu kız ise Kıbritçi Kız'dı... Kibritçi Kız kendi geçimini kendisi sağlayan, üniversite mezunu olmasına rağmen işsiz kalmış biriydi. Aldığı tehditlere kulak asmaz, Peter ve Heidi'ye karşı koyardı.
Kibritçi Kız'ın en yakın arkadaşı ise Polyanna'ydı... Polyanna ota boka karışmayan, sessiz bir kızdı. Hiç durmadan uyuyan Uyuyan Güzel'in de bakıcılığını yapıyordu...
Tüm bu batağın içinde olup bitenleri gülümseyerek izleyen tek bir kişi vardı...
LA FONTAİN...

4 yorum:

  1. merhabalar :)
    haftanın blogu seçildiniz blogumda, kolay gele :)
    http://bostanciogludevran.wordpress.com/2012/08/05/haftanin-ozeti-97/

    YanıtlaSil
  2. haftanın bloğu olarak, yorumunuz için teşekkür ederim efem :)

    YanıtlaSil