11 Haziran 2012 Pazartesi

BİR O YANA - BİR BU YANA



Merhaba göbeklerinden zeytin yediğim okuyucularım.
Yeni bir yazı dizisi diyelim bu '' Bir o yana- Bir bu yana'' başlığına. Bundan böyle arada bir karşınıza çıkarsa şaşırmayın diye şey ettim yani tamam mı canlar?
Lafı hiç uzatmadan hemen maddelerime geçiş yapıyorum.
*** Herkes gözlerini domaltsın!
  • Bazen kendimi Serdar Ortaç kliplerinde oynayan kızlar gibi hissediyorum. Yüzüm gülüyor, ordan oraya hoplayıp zıplıyorum ama yanımda Serdar Ortaç var diye içten içe ağlıyorum kaderime. İşte böyle de bir durum var yani.
  • Birisini yanaktan öperken inanılmaz şekilde geriliyorum. Her defasında acaba sağa mı gitsem yoksa sola mı yapışsam tarzında bir ikilem yaşıyorum. Karşımdaki kişiyle aynı anda aynı yanağa doğru hamle edeceğim anı düşünmek bile istemiyorum. Elim kolum titriyo bak.
  • Yemek yerken dişin arasına sıkışan ‘şey’ in daha sonra ortaya çıkarak tekrar yenmesi diye bir şey var. Sık sık yapıyorum. Mutlu oluyorum.
  • Hakan Peker - Burak Kut - Mustafa Sandal ve Tarkan’ın gençlik iksirini bulduklarına inanıyorum. Bunlar kendi aralarında bir örgüt bence. Adamlar kendimi bildim bileli hep aynı (tarkanın ayrık dişleri hariç!)
  • Bulutların şekilsizliğinde bile anlam bulmaya çalışan insanlarız biz… Hala ‘hayal gücü nedir?’ diye sormuyorlar mı, çıldırıyorum valla!
  • Yakışmıyor bazı kelimeler bazı harflere. Mesela martılar bile ”m” harfiyle resmediliyor. Olmuyor aslında…
  • Bu madde bana özel: Konuşmayı becerirsin. Yazmayı da… Hatta iyi bir insan bile sayılabilirsin. Ama sen ”hayır” demeyi beceremedikçe senden bi sikim olmaz!
  • Kendimle havadan sudan konuşmayı çok seviyorum. Böyle espriler havada uçuyor, gülüyoruz kendimle falan.
  • Kapı açarken hep tedirgin oluyorum. Kapının açılması için itmem mi lazım yoksa çekmem mi lazım diye düşünmekten karnıma ağrılar giriyor.
  • Canım sıkıldıkca kendi kendime defalarca ”haydililililililili” diyorum. Sonra da umarım kimse duymamıştır diye evhamlanıyorum.
  • Ne zaman ki LCD ekran bir televizyonun üzerine annemin dantel koymasını mantıklı bulacağım, işte o zaman ‘ben yaşlandım’ olacak.
Şimdilik bu kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder